Bağımsız Küratörlerin Piri: Harald Szeemann

18 Şubat’ta İsviçre’de ölen Harald Szeemann, 1969’da düzenlediği ‘Tutumlar Biçime Alınca’ sergisinden itibaren kuşaklar boyunca küratörlere örnek teşkil etmişti

Harald Szeeman, 18 Şubat günü öldü. Bağımsız küratörlerin piri “Sergi yaparken sanatçılara duyduğum inançla belli bir parametre içinde, belli bir önsezi ile bir dünya kuruyorum. Bundan dolayı işin çoğu bu olsa da sadece sergi yapıcısı değilim, bir müellifim. Önceden belirli bir durum içinde, bir müellif belli ortaklıkları ve benzeşmeleri özenle duyurmak ister. Biz kanun yapıcı ya da otorite değiliz…” Yukarıdaki satırlarla yaklaşımını özetleyen, bağımsız küratörlerin biri Harald Szeemann 72 yaşında geçtiğimiz hafta (18 Şubat) İsviçre’de yaşadığı kasabasında, solunum yetmezliğinden vefat etti. Son yaşadığı güne kadar günde iki paket sigara içip akşam saatlerine kadar ağzına kahveden başka bir şey koymayan Szeemann, 2002’deki son İstanbul ziyaretinde, kimsenin sokağa çıkamadığı feci bir kar fırtınası sırasında Semiha Berksoy’u ziyaret etmek için iki kilometre yol kat etmişti. 90’lık Berksoy için, “Aşkıma gidiyorum, umarım hanımım kıskanmaz” diyordu.

Harald Szeemann, 1969’da düzenlediği ‘Tutumlar Biçim Alınca’ sergisinden itibaren kuşaklar boyunca küratörlere örnek teşkil etti. ‘Tutumlar Biçim Alınca’ sergisi Atlantik’in iki yakasından kavramsal sanatçıları ilk kez bir araya getiren ve tarifleri oluşturan bir sergiydi. Szeemann 1972 yılında efsanevi 5. Documenta’nın küratörlüğünü yaparak büyük sergilerde ilk tematik çerçeve kuran küratör oldu. Documenta 5, yüksek ve alçak kültürler arasındaki algılanım ayrımını kaldırdı. Sergide daha önceki Documenta’larda muntazam asılmış resimlerin yerini performanslar ve deneysel filmler almıştı.

Venedik’in Şef Küratörüydü

1980 yılında Venedik Bienali’ni oluşturan ulus pavyonları modelini genç sanatçıların işlerinin sergilendiği Aperto (açık) bölümünü oluşturarak bir diğer devrim yaratan Szeemann, Kutluğ Ataman’ın da katıldığı 1999 ve 2001 yıllarındaki Venedik Bienalleri’nin şef küratörüydü. ‘Tutumlar Biçim Alınca’ sergisinden sonra Kunsthalle Bern’den istifa ettikten sonra hiçbir kurumsal pozisyon kabul etmeyen Szeemann1980’lerde hastaneler, ahırlar gibi beklenmedik mekânlarda sergiler açtı ve sanatçıları mekânlara özel yapıtlar üretmeye teşvik eden ilk küratör oldu.

Documenta’dan sonra zor bir dönem sürecinde fon ve mekâna sahip olmayan Szeeman hayali bir müze kurmaya karar verdi: ‘Tutkular Müzesi’. Kavramsal bir araştırmanın sonucu ortaya çıkan bu proje, aykırı bağlantılarla oynayarak büyük ve evrensel temalara kayıtsız kalan bir yaklaşımı deldi ve birbiriyle ilişkili sergilerle evrensel temaları özgün biçimlerde de ele aldı. Bu hayali müzedeki sergilerin kavramlarını uygulamak için uluslar arası bir boyutu olan Ruhsal Misafir İşler Acentesi’ni (Agency of Spiritual Guestworks) kurdu. Szeemann, son yıllarda ‘Bal ve Kan: Gelecek Balkanlar’da ve 1. Sevilya Bienali sergilerinde, Türkiye’den Nevin Aladağ, Halil Altındere, Hüseyin Alptekin, Cem Aydoğan, Başir Borlakov, Ali Demirel, Ayşe Erkmen, Esra Ersen, Gülsün Karamustafa, Şener Özmen, Erkan Özgen ve Nasan Tur’la çalışmıştı.