Konunun Gündeme Gelmesi Adım Atıldığını Gösteriyor

İkibine Doğru, 13 Ağustos 1989

Necmi̇ Sönmez – Vasıf Kortun

Necmi̇ Sönmez: Modern Sanatlar Müzesi İle ilgili olarak yapılan çalışmalar hangi aşamada, bu konuda bilgi verir misiniz? 

Vasıf Kortun: Şu anda Bedri Baykam ve Beral Madra ile beraber çalışmaları sürdürüyoruz. Araştırmamız uluslararası mūze tüzüklerinin edinilmesi ve karşılaştırmalı olarak Türkiye özeline uygun bir müze tüzüğünün hazırlanması ile başladı. Bugünlerde, vakıf senedi ve iç yönetmelik hazırlanmakta. Bu konunun gündeme gelmesi, kamuoyunda tartışılması ve hazırlıklarda bulunulması belli adımların atılmış olduğunu gösteriyor. 

Necmi̇ Sönmez: Bu çalışmaların devamlılığının sağlanması için bir takım desteklerin olması gerekiyor, çalışmayı yürüten arkadaşların böyle bir desteği var mı? 

Vasıf Kortun: Öncelikle gerekli olan hazırlık sürecinin bitmesidir; ancak bundan sonra elimizdeki maddi veriler doğrultusunda destek sağlanabilir. Mūze bir vakıf olarak kurulacağı için asıl görev kuruculara düşecektir. 

Necmi̇ Sönmez: Modern sanat müzelerinin “uluslararası” olmak gibi bir özellikleri vardır, bizim en çok zorlandığımız konulardan biri de bu galiba. Uluslararası bir standardın tutturulabilmesi için neler yapılması gerekiyor? 

Vasıf Kortun: Modern ve çağdaş müzenin alt yapısının oluşturulması ve işlemesi sürecinde yabancı elemanlardan yararlanmak şart. Bugün dünyanın hiç bir nitelikli mūzesi o ülkedeki insanların tekelinde değildir. Örneğin ingiliz Sir John Pope Hennessy, Metropolitan Sanat Müzesinde müdürlük yaptığı gibi, Amerikalı Margit Rowell, İspanya’da Miro Fondasyonunu yönetmektedir. Kaldı ki, Türkiye’de çağdaş müzecilik konusunda dışarıda yoğun eğitim görmüş elemanlar yoktur. Bu konuyla ilgilenenler kendilerini yetiştirmişlerdir. Bu yeterli değildir. Müzenin kurulma aşamasında dışarıya eğitilmek ve deneyim kazanmak üzere elemanlar yollanılır. Bunun yanısıra, ulusal resim mūzesi diye bir kavram düşünülemez. Eger, Türkiye resminin dışarıda sergilenmesi, uluslararası pazarda söz sahibi olması düşünülüyorsa, dışarıya giden Türk resmi kadar yabancı resmin Türkiye’ye girmesi, koleksiyoncular tarafından alınması gerekmektedir. 

Necmi̇ Sönmez: En çok tartışılan konulardan biri de müzenin mimarisi ve bu mimaride müze bölümlerinin nasıl yerleştirileceği? 

Vasıf Kortun: Müzelerin kuruluş tarihleri ile kesin olarak yerleşme tarihleri ayrı ayrıdır. Örneğin New York’ta açılan New Museum of Contemporary Art 1977 yılında kurulmuş, binasına ise 1983’te yerleşmiştir. Müze mimarisi olağanūstū komplike ince bir konudur. İstenilen müze tarzı ve bir anlamda ideolojisine göre, seçme mimarların katılacağı uluslararası bir yarışma açılır. Son dönemlerde özellikle, Piano, Sterling, Meier, Graves ve Venturi gibi mimarlar ve Gae Aulenti bu konuda çok başarılı örnekler çıkarmışlardır. 

Necmi̇ Sönmez: Mimari planın kesin olarak sonlandırılmaması ve yeni eklemelere açık olması gerekiyor değil mi? 

Vasıf Kortun: Mūze, bir master plan doğrultusunda modüler olarak zaman içinde büyüyebilir. Büyüme her müze için gereken bir durum. Son yıllarda, Amerika, İspanya, Almanya ve Fransa’da müzelerin büyümesini, hatta İtalya’da tutucu sayılan Ufizzi’nin bile yenilenmesini izliyoruz. Yeni kurulacak bir müzenin şansı ise büyümeyi baştan projelendirilmesi. 

Necmi̇ Sönmez: Bir de müzeye konulması gerek sanat yapıtlarının yurt dışından satın alınılması ya da başka yollarla bu müzeye sokulması gerekiyor? 

Vasıf Kortun: Kurulacak uluslararası müze için asgari düzeyde yeterli resim alınmaya çalışılsa bile bu Türkiye’nin yıllık bütçesini aşar. Komik ve acıklı olan bizim sıfırdan başlama zorunluluğumuz. Gene de, dünyanın en önemli müzeleri dahi son dönemlerde piyasadaki artıştan dolayı “masterpiece” alamadıkları için ortak strateji saptamak üzere temas halindeler. Modern müzenin izlemesi gereken yol, bir yandan uluslararası eserler almak, diğer yandan da uluslararası dönemli sergilerle aktivitesini sürdürmektir. Bunun yanısıra yabancı müzelerin koleksiyonlarının maksimum %30’u sergilenmekte, gerisi ise depolarda saklanmaktadır. Sergilenmeyen eserler uzun dönemler için ödünç verilebilir. Aynı uygulama, dışarıdaki önemli özel koleksiyonlar için de yapılabilir. Bugün İsviçreli çikolata kralı Ludwig Macaristan’da müze kurmaktadır.